Mal Paylaşım Davaları
Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı:
Genel Bilgiler
Türkiye'de evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı, Türk Medeni Kanunu'nda belirlenen mal rejimlerine tabidir. 2002 yılında yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle birlikte, edinilmiş mallara katılma rejimi evliliklerde varsayılan mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Bu rejim, evlilik süresince eşlerin ortak çabalarıyla elde ettikleri malların paylaşımını düzenler ve boşanma durumunda adil bir dağıtım sağlamayı hedefler. Bu düzenlemede katılma alacağı payı ve katkı payı tazminatı davaları gündeme gelmektedir.
Bu yazıda, edinilmiş mallara katılma rejimi ve katkı payı tazminatı hakkında temel bilgiler sunulmaktadır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Bu rejim, evlilik birliği devam ederken eşlerin ortak gelirleri ve çabalarıyla edinilen tüm malların, boşanma veya mal rejiminin sona ermesi halinde eşit olarak paylaşılmasını öngörür. Rejim, eşlerin evlilik öncesinde sahip oldukları veya kişisel nitelikteki (miras, bağış gibi) mallarını (kişisel mallar) koruma altına alırken, evlilik süresince edinilen malları (edinilmiş mallar) paylaşım kapsamına dahil eder.
Edinilmiş Mallar ve Kişisel Mallar Arasındaki Fark
Mal paylaşımında, mallar iki ana kategoriye ayrılır:
-
Edinilmiş Mallar: Evlilik birliği içinde eşlerin çalışmaları, gelirleri veya ortak gayretleriyle elde edilen varlıklardır. Örneğin:
-
Maaş, ücret veya diğer mesleki gelirlerle alınan taşınır/taşınmaz varlıklar.
-
Edinilmiş mallardan elde edilen gelirler (kira, faiz, kar payı vb.).
-
Sosyal güvenlik veya sigorta ödemeleri.
-
-
Kişisel Mallar: Evlilik öncesinde sahip olunan veya evlilik süresince kişisel nedenlerle (miras, bağış gibi karşılıksız kazanımlar) elde edilen varlıklardır. Örneğin:
-
Evlilik öncesi sahip olunan tüm mallar.
-
Miras veya bağış yoluyla edinilen varlıklar.
-
Kişiye özel manevi tazminat alacakları.
-
Paylaşım Süreci Nasıl İşler?
Mal rejiminin boşanma, eşlerden birinin vefatı veya mal rejimi değişikliği gibi nedenlerle sona ermesi durumunda, edinilmiş malların paylaşımı şu adımlarla gerçekleştirilir:
-
Malvarlığının Tespiti: Her eşin edinilmiş ve kişisel malları ayrı ayrı belirlenir.
-
Değer Artış Payı: Bir eşin kişisel malvarlığına diğer eşin yaptığı katkı varsa, bu katkı oranında değer artış payı talep edilebilir.
-
Katılma Alacağı: Edinilmiş malların toplam değeri hesaplanır ve her eş, bu değerin yarısı kadar katılma alacağı talep etme hakkına sahiptir.
-
Dengeleme: Eşler arasında ortaya çıkan alacak-borç ilişkileri denkleştirilir ve mahkeme kararıyla nihai paylaşım gerçekleştirilir.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Uygulama Esasları
-
Varsayılan Rejim: Evlilik sözleşmesiyle özel bir mal rejimi seçilmediği sürece, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren evlenen çiftler için bu rejim otomatik olarak uygulanır.
-
Zaman Sınırı: Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.
-
İspat Yükü: Eşler, bir malın edinilmiş mi yoksa kişisel mi olduğunu ispatlamakla yükümlüdür.
Katkı Payı Tazminatı
Katkı payı tazminatı, bir eşin diğer eşin malvarlığına (özellikle kişisel mallarına) maddi veya manevi katkıda bulunması durumunda talep edebileceği önemli bir haktır. Türk Medeni Kanunu'nun 227. maddesinde düzenlenen bu tazminat, eşler arasında adil bir denge sağlamayı amaçlar.
Örneğin, bir eşin kendi maaşını diğer eşin kişisel evinin tadilatına harcaması veya diğer eşin adına kayıtlı bir taşınmazın alımına finansal katkıda bulunması, katkı payı tazminatı talebine zemin oluşturabilir.
Katkı Payı Tazminatı Talebinin Şartları
Katkı payı tazminatı talep edebilmek için belirli koşulların yerine gelmesi gerekir:
-
Katkı Sağlanmış Olması: Eşlerden biri, diğerinin malvarlığına doğrudan veya dolaylı olarak maddi veya manevi katkı sağlamış olmalıdır (örn. bir taşınmazın edinilmesi veya değerinin artırılması için para veya emek harcaması).
-
Katkının İspatlanması: Sağlanan katkının varlığı ve miktarı, banka kayıtları, faturalar veya tanık beyanları gibi geçerli kanıtlarla ispatlanmalıdır.
-
Mal Rejiminin Sona Ermesi: Boşanma, ölüm veya mal rejimi değişikliği ile eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması gerekir.
-
Haksız Zenginleşme Olmaması: Katkı sağlayan eşin talebi, diğer eşin sebepsiz yere zenginleşmesine yol açmamalıdır.
Hesaplama ve Talep Süreci
-
Hesaplama: Katkı payı, katkının malvarlığı üzerindeki etkisi oranında hesaplanır. Örneğin, bir eşin bir taşınmazın satın alınmasına %30 oranında katkısı varsa, taşınmazın güncel değerinin %30'u kadar tazminat talep edebilir.
-
Talep Süreci: Katkı payı tazminatı, genellikle boşanma davasıyla birlikte veya ayrı bir mal paylaşımı davası aracılığıyla talep edilir. Mahkeme, katkı oranını doğru bir şekilde belirlemek için bilirkişi incelemesine başvurabilir.
-
Süre Sınırı: Tazminat talebi, mal rejiminin sona ermesinden itibaren 10 yıl içinde yapılmalıdır.
Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Konular
-
İspat Güçlükleri: Katkının kanıtlanması, özellikle maddi olmayan (örn. ev işleri, çocuk bakımı) veya kayıt dışı katkılarda zor olabilir.
-
Malvarlığının Gizlenmesi: Bazı durumlarda eşler, malvarlığını gizleyerek paylaşımı engellemeye çalışabilir. Bu tür durumlarda mahkeme, tapu kayıtları, banka hareketleri ve diğer resmi belgeler üzerinden detaylı incelemeler yapar.
-
Değer Tespiti: Edinilmiş malların veya katkının güncel değerinin belirlenmesi, enflasyon ve piyasa koşulları nedeniyle zaman zaman tartışmalara yol açabilir. Bu noktada profesyonel yardım almak önemlidir.
-
Hızlı Hareket Etme İhtiyacı: Malvarlığının gizlenmesi veya elden çıkarılması riskine karşı, bazı durumlarda hızlıca dava açarak mal varlığı üzerine tedbir koydurmak hayati önem taşıyabilir.
-
Boşanma sürecinde mal paylaşımı karmaşık bir konu olabilir. Bu süreçte haklarınızın korunması ve adil bir sonuca ulaşılması için hukuki destek almanız tavsiye edilir.
Mal Varlığı Üzerine Tedbir Koydurma
Boşanmada Tedbir koymak nedir? Mal varlığı üzerine tedbir koydurma, özellikle boşanma sürecinde eşlerden birinin, diğerinin mal varlığını kötü niyetli bir şekilde elden çıkarmasından şüphelenmesi durumunda hayati bir önem taşır. Bu yolla, mahkemeden ihtiyati tedbir kararı talep edilebilir.
Neden Tedbir Koydurma İhtiyacı Duyulur?
Boşanma aşamasında bir eşin, ortak veya kendi adına kayıtlı taşınmazları hızla satması, banka hesaplarını boşaltması ya da mal varlığını üçüncü kişilere devretmesi gibi eylemler, diğer eşin mal paylaşımındaki haklarını ciddi şekilde tehlikeye atabilir. İşte bu gibi durumların önüne geçmek ve adaletsiz bir paylaşımın oluşmasını engellemek amacıyla tedbir kararı talep edilir.
Tedbir Kararı Nasıl Talep Edilir?
Bu talep, boşanma davası açılmadan önce veya dava sürecindeyken mahkemeye sunulabilir. Mahkeme, talebi değerlendirirken, mal varlığının korunmasının ne denli gerekli olduğunu ve talepte bulunan tarafın haklı gerekçelerini dikkatle inceler.
Tedbir Kararı Ne Şekilde Uygulanır?
Mahkeme tarafından verilen tedbir kararları, duruma göre farklı şekillerde uygulanabilir:
-
Tapu kayıtlarına şerh konulması: Taşınmazların satışını veya devrini engeller.
-
Banka hesaplarının dondurulması: Hesaplardaki nakit varlığın çekilmesini veya transfer edilmesini önler.
-
Araçlar üzerine haciz uygulanması: Araçların satılmasını veya devredilmesini kısıtlar.
Tedbir Koydurmanın Önemi
Mal varlığı tedbirleri, mal paylaşımı davasının sonucunu doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Eğer mallar dava devam ederken elden çıkarılırsa, adil bir paylaşım neredeyse imkânsız hale gelebilir veya hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, tedbir koydurma, eşlerin haklarını koruma ve adil bir mal paylaşımını garanti altına alma noktasında kritik bir araçtır.
Tedbir kararları, dava süresince bir güven ortamı yaratır, mal varlığının korunmasını sağlar ve nihayetinde hakkaniyetli bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olur.
Bu tür durumlarda hızlı ve zamanında başvuru yapmak büyük önem taşır.
Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Boşanmadan ÖncekiSon Bir Yıl İçindeki
Mal Kaçırmalar: TMK 229. Maddenin Önemi
Boşanma sürecinde eşler arasında en sık karşılaşılan ve hukuki ihtilaflara yol açan durumlardan biri, bir eşin mal varlığını diğer eşten kaçırma girişimidir. Türk Medeni Kanunu (TMK), bu tür kötü niyetli eylemlerin önüne geçmek ve mal paylaşımında adaleti sağlamak amacıyla önemli bir düzenleme olan TMK 229. maddeyi yürürlüğe koymuştur. Bu madde, özellikle boşanma davası açılmadan veya mal rejiminin sona ermesinden önceki son bir yıl içinde yapılan belirli mal varlığı devirlerinin, mal paylaşımı hesabına dahil edilmesini öngörür.
TMK 229. Madde ve Bir Yıllık Sürenin Önemi
TMK'nın 229. maddesi, mal rejiminin sona ermesinden (genellikle boşanma davasının açılmasıyla) önceki dönemde yapılan bazı işlemleri, sanki hiç yapılmamış gibi mal paylaşımına ekleyebilme imkanı sunar. Bu düzenleme iki ana durumu kapsar:
-
Bir Yıl İçindeki Karşılıksız Kazandırmalar: Eşlerden birinin, mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı tüm karşılıksız kazandırmalar (hibeler, bağışlar vb.) mal paylaşımına dahil edilir. Buradaki bir yıllık süre, yasa koyucunun bu tür işlemlerin boşanma beklentisiyle yapılmış olabileceği varsayımına dayanır ve bu tür eylemlerin takibini kolaylaştırır.
-
Katılma Alacağını Azaltma Kastıyla Yapılan Devirler: Bir eşin, mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltma kastıyla yaptığı tüm devirler de (süre sınırı olmaksızın) mal paylaşımına eklenir. Bu durumda bir yıllık süre şartı aranmaz; önemli olan mal kaçırma kastının ispatlanmasıdır.
Mal Kaçırma Nedenleri ve Tipik Örnekler
Eşlerin mal kaçırma girişiminde bulunmasının temel nedeni, boşanma sonrası mal paylaşımında diğer eşin alacağı payı azaltmaktır. Bu durum, genellikle şu eylemlerle kendini gösterir:
-
Taşınmazların Hızlı ve Düşük Bedelle Satışı: Bir eşin, ev, arsa gibi gayrimenkullerini piyasa değerinin çok altında veya ani bir kararla yakın çevresine satması.
-
Banka Hesaplarının Boşaltılması: Evlilik birliği içinde birikmiş paraların, boşanma öncesinde ani ve sebep gösterilmeden çekilmesi veya başka hesaplara transfer edilmesi.
-
Değerli Malların Hibe Edilmesi: Lüks araçlar, mücevherler veya sanat eserleri gibi değerli varlıkların, üçüncü kişilere karşılıksız olarak devredilmesi.
Mal Kaçırma İddiası Nasıl İspatlanır?
TMK 229. madde kapsamında bir işlemin mal kaçırma olarak değerlendirilebilmesi için somut delillere ihtiyaç vardır. Bu deliller şunları içerebilir:
-
Banka Kayıtları ve Hesap Hareketleri: Şüpheli para transferleri, ani ve yüksek miktardaki nakit çekimler.
-
Tapu ve Araç Sicil Kayıtları: Taşınmazların veya araçların satış/devir belgeleri, satış bedelleri ve işlem tarihleri.
-
Noter Belgeleri: Hibe sözleşmeleri, vekaletnameler veya diğer resmi devir belgeleri.
-
Tanık Beyanları: Durumu bilen kişilerin mahkemedeki ifadeleri.
Mal Kaçırma Girişimlerine Karşı Hukuki Tedbirler
Mal kaçırma girişimlerini engellemenin en etkili yollarından biri, boşanma davası sürecinde veya öncesinde mahkemeden ihtiyati tedbir kararı talep etmektir. Bu karar, mahkemenin onayıyla mal varlığının devredilmesini veya elden çıkarılmasını geçici olarak durdurarak, adil bir mal paylaşımı sürecinin güvence altına alınmasına yardımcı olur. Mal varlığı üzerine tedbir koydurma hakkında detaylı bilgiye ilgili bölümde ulaşabilirsiniz.
Boşanma sürecinde mal varlığınızın korunması ve hak kaybı yaşamamanız için hukuki süreçleri iyi anlamak ve bir uzmandan destek almak büyük önem taşır. Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık için lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin

2020 Yılından Önceki durum ve Katkı Payı Tazminatı
Katkı Payı Tazminatı Nedir ve Neden Önemlidir?
Katkı payı tazminatı, bir eşin diğer eşin mal varlığına yaptığı maddi veya manevi katkıların karşılığını almasını sağlayan bir haktır. Özellikle 2002 öncesi evliliklerde, mallar genellikle tek bir eşin adına kayıtlı olduğundan, diğer eşin yapmış olduğu katkılar (örneğin, ev kredisi ödemelerine destek olma, evin bakım masraflarını karşılama veya diğer eşin işine emek harcama) haksız bir duruma yol açabilir. Bu tazminat, bu tür adaletsizlikleri gidermek için tasarlanmıştır.
Katkı Payı Tazminatına Dair Örnekler
Diyelim ki, bir eş 1995 yılında alınan bir evin taksitlerine kendi maaşıyla düzenli olarak katkıda bulundu. Evin tapusu diğer eşin üzerine olsa bile, katkıda bulunan eş, bu katkıları için tazminat talep edebilir. Bu durumda, katkının varlığı ve miktarı, banka kayıtları, faturalar veya tanık beyanları gibi somut delillerle ispatlanmalıdır.
Katkı Payı Tazminatı Nasıl Hesaplanır ve Talep Edilir?
2002 öncesi edinilen mallar için katkı payı tazminatı talep edilirken, mahkeme öncelikle katkının varlığını ve oranını değerlendirir. Örneğin, bir taşınmazın satın alınmasında bir eşin %40 oranında katkısı olduğu kanıtlanırsa, taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden bu oranda bir tazminat hesaplanır.
Önemli bir not: Mal paylaşımı davası açma süresi, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl ile sınırlıdır. Bu süreye dikkat etmek, hak kaybı yaşamamak adına kritik öneme sahiptir.
Boşanma sürecinde mal paylaşımı ve katkı payı tazminatı konuları, oldukça karmaşık hukuki detaylar içerebilir. Haklarınızın korunması ve adil bir sonuca ulaşılması için uzman bir avukattan destek almanız önemlidir.
Detaylı bilgi ve danışmanlık için lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

